TÜRKLERİN GERÇEK BEKA SORUNU NEDİR? Beka sorunu, hakikatte; parlamenter sistemin etkisini tamamen kaybetmesi, denetimsizliğin zirve yapması ve yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanmasından kaynaklanan güç zehirlenmesidir. Beka sorunu, hakikatte; ehliyet, liyakat ve adaletin ortadan kalkması, bireysel hürriyetin yerine bireysel suskunluğun veya bireysel yalakalığın ikame edilmesidir. Beka sorunu, hakikatte; aydınların, akademisyenlerin, basının ve halkın eleştiri hakkı ve hürriyetinin ortadan kaldırılması, güven ortamının zedelenmesidir. Beka sorunu, hakikatte siyasi güce dayalı liderlik olan hilafeti, dini bir makam gibi gösterip papalık benzeri bir hilafet özlemini dile getirenlerin her yeri doldurmasıdır. Beka sorunu, hakikatte; belirli dini grup ve cemaatlere devlet kurumlarının anahtarlarının teslim edilmesidir. Beka sorunu, hakikatte; bir kahramanlık göstermeden isim bile verilmeyen bir geleneğin çocuklarının hiçbir bürokratik, akademik başarısı, tecrübesi olmaksızın şucu veya bucu, şunun veya bunun yakını diye en üst düzeylerde görevlendirilmesi, akademik düzeyi bile tartışma konusu olan kişilerin üniversitelerde en üst düzeylerde görevlendirilmesidir. Beka sorunu, hakikatte; devletin üniter yapısını ortadan kaldırma ihtimali olan her türlü girişimin, etnik ayrımcılık, federal sistem görüşmesi vb. tartışmaların yapılmasıdır. Beka sorunu, hakikatte; yetkililerin ülkeyi bir mozaik gibi göstermesi, Türk milleti kavramına vurgu yapacakları yerde, olmayan etnik kimlikleri sıralayıp durması, Türk Milleti kavramını tartışılır hale getirmesidir. Beka sorunu, hakikatte; devletin yetkili mercilerinin, radyosunun, televizyonunun, sanal âleminin ve basınının kullandığı stratejik kavramları ve teknik terimleri özenle kullanmamasıdır. Uzlaştırıcı ve birleştirici değil, ötekileştirici ve dışlayıcı olmasıdır. Beka sorunu, hakikatte; PKK’yı terör örgütü görmek istemeyen içeriden ve dışarıdan birçok sözde dini önderin, sözde âlimin ve dini grupların ülkenin her tarafında cirit atması ve bunların devletin kurumlarınca, bürokratlarca desteklenmesidir. Beka sorunu, hakikatte; kendilerini İslamcı nitelendiren kişi ve grupların hâlâ vatan, millet, bayrak ve İstiklâl Marşı’ndan rahatsız olmasıdır. Beka sorunu, hakikatte; modern eğitimin her türlüsünden sözde inancı adına rahatsız olan ve bunun yerine skolastik Orta Çağ zihniyetine dayalı medreseyi dayatmak ve medrese mezunlarına üniversite diploması vermektir. Beka sorunu, hakikatte; sosyal değişmeyi inkâr ederek, bin yıl önceki aile kavramını, sanki tek modelmiş gibi, günümüze dayatarak Müslüman toplumun asla kabul etmeyeceği bir aile modelini ideal aile ve kadın anlayışı diye dayatmaktır. Beka sorunu, hakikatte; topluma zararlı olan her türlü fikri akımla bilimsel yolla değil güvenlik yoluyla mücadele edilmesidir. Beka sorunu, hakikatte; televizyon ekranlarından açıkça toplumsal yapıyı bozan propagandaların yapılmasını seyretmek, milli ve manevi değerlerin yok edilmesine göz yummaktır. Genel anlamda bir milli eğitim ve milli kültür politikasının olmamasıdır. Velhasılı kelam, beka sorunu, hakikatte; her şeyin siyasi düzleme çekilmeye çalışılması, hakiki beka sorunlarının gözardı edilip, bekâ sorunu teşkil etmeyen meselelerin beka sorunu alanına sokulmasıdır. İbrahim Maraş





